Yaklaşık bir yıldır eski beyefendiyi kaybettik. Gözü kapalı ota boka atlayan, maçın sonucunu önemsemezken verdiği mücadeleyi önemseyen beyefendiyi. Her şeyi düzene koymaya çalışan, düzene koyamadığına koyan beyefendiyi. Şimdilerde daha farklı bir yaşam tarzı içerisinde, sanırım artık kendi başına her şeyi sırtlayabilecek kadar delikanlı ve/veya genç değil.
Bugünlerde kıçını kırıp işini yapmaktan, heyecanını muhafaza etmekten geri duruyor. Dünyayı sırtlayamıyor. Artık, aca reisinin dediğini tutup sadece kendi hayatının kararlarını vermesi gerekiyor sanırım. Belki de kendi hayatının kararlarını değil de dünya görüşünü eskisine döndermesi gerekiyor. Yıllar öncesinden bugünler için kendisine mesajlar ileten o karar ve irade adamlığına dönmesi gerekiyor.
Bu kişisel kayıt ortamını(blog) tutmasının amacı da o karar ve irade adamlığına döneceğinin kesin olduğunu bilmesi lâkin tekrardan bu günlerin yaşanmaması için bu günlerin kaydının tutulması gerekmekte. Sanırım bu 1 yıllık sürecin olmasının sebebi ilk defa birinin arzulanması. Atsız'ın dediği gibi "aşk şehvetten ileri gelen estetik bir duygudur". Buna göre benim gibi birinin aşık olması şehvetine yenik düştüğünü gösterir, ne kadar bunun böyle işlemediğini düşünsem bile haklılık payı var. Şehvet karar ve irade adamlarına yakışı kalmaz bir şeydir. Yapılması gerekilen şeylerin önüne geçen bir içgüdüdür.
Yani karar ve irade adamlarının herhangi birini aşk* kisvesi altında sevmesi Memati'nin dediği gibi onları öldürür. Birini şehvetten ileri gelen estetik bir şekilde sevmek yanlış değildir ama Alperenlerin ruhu bir amaca bağlıdır ve bu duygu ruhu amaçtan koparır ve bir beşere bağlar, bu yüzden bu duyguya sahip Alperenlerin ruhu kaybolmaya mahkum olur.
İnşallah bu son kurtuluşumuz olur.
6 Nisan 22'den sonra gelen 8 Aralık 22 edit: İlginçlikler silsilesi sürüyor. Sanırım eski beyefendiyi geri kazandık lâkin daha bir yaşlı gibi nedensiz, özlü ve eski laflar ediyor. Sanırım 23 Temmuz 22'de hanımefendiyle konuşmayı kestikten sonra daha bir tatlıydı, konuşmaya geri başlayıp hanımefendi de ilgisine doyunca her şey gene bu tatsızlığa bağlandı. İkincisi oldu da üçüncüsü olur mu emin değilim, belki de başka şeyler vardır. Belki de benim değişmem gerekiyordur ki eski kimliğime dönmek yerine daha gelişmiş bi kimliğe geçmem lazımdır. Gerçi bu doğru olsa şu zamana kadar ki yaşadıklarım gelişmem için çok da gerekli değil demektir, bilemiyorum.